15 Şubat 2011 Salı

Cem Yılmaz Talihsizliğim

Geçen cumartesi (12 Şubat 2011) Ekşi Sözlüğün 12. Yaş Zirvesinin "Nokia 3210 marka telefonunda oynanan Yılan oyunu misali" uzadıkça uzayan ziyaretçi kuyruğuna ağır kaynaklar yaparak ve kaçak +1 olarak girdim. Saat 17:30'da girdiğimiz sıra sonucu 18:30'da zirvenin yapılacağı Hilton Conventional Center'ın girişine vardık. Tam o anda birden flaşlar patlamaya başladı, dedik "nooluyor?". Meğerse Cem Yılmaz'da o anda mekana giiş yapıyormuş, ilk o anda yakından gördüm kendisini.

Sonrasında biz enayi gibi adam stand-up gösterisi yapacak umuduyla, mekana kurulan sahnenin en önüne çöreklenip "nöbet bekleyen asker" pozisyonuna geçtik. Sevgili kardeşim Efe Ayhan Kılınç ile beraber "sahne alacak sanatçıyı, yerini kaybetmemek uğruna kıpırdamadan beklemek" konusunda Sonisphere'de doktora yaptığımız için (Metallica'yı yakından görelim diye 5 buçuk saat aynı yerde kıpırdamadan durduk) buna da hazırlıklıydık çok şükür.

Fakat sonradan sağolsun mekanda bulunan sevgili dostum Başak Bağcıoğlu acı haberi bize iletti: "Stand-up falan yok, Cem Yılmaz aşağı katta insanlarla muhabbet ediyor." Bunu duyunca hemen aşağı indim, baktım bir köşede g.t kadar bir kabin, önünde de 100 kişilik sıra, meğersem Cem Yılmaz bu sırası elen ile 1 dakikalığına muhabbet ediyormuş, olayı buymuş! Ben dedim "hayatta bu sıraya girmem, çıkar giderim zaten sıcaktan piştim", o gün tanıştığım Murat Alkılıç isimli arkadaşım ile beraber mekandan dışarıya adımımızı atmamızla beraber Cem Yılmaı karşımızda bulduk. Murat hemen atıldı fotoğraf çektirmek için, ben de yanına yamandım. Fotoğraf makinasını bir kıza verdi çeksin diye, Cem Yılmaz en solda, Murat ortada bende en sağda 3 kişilik bir poz verdik. Fotoğraf çekildi, kız makinayı Murat'a verdi ve bu gerizekalı kızın çektiği akıl almaz poz ile karşı karşıya kaldım:



Sinirimden hırs yapıp adamla fotoğraf çektirmek için maymuna döndüm, o da bir sürü insanı kırmayıp fotoğraf çektirmek için sağa sola dönüyor, ben telefonu Murat'a verdim, dedim "Abi adamın poz vermesini bekleme, hazır ben yanında duruyorken direkt çek gitsin". Çocuk makinayı aldı, deklanşöre tam bastığı anda birisi Cem Yılmazın omzuna kol attı ve adam da doğal olarak bir tepki verdi:



Artık cenabetlikten mi yoksa kader kısmet mi bilinmez Cem Yılmaz ile o gün 3 kere burun buruna geldim ve ardından kalanlar bu kareler... O gün çok sinirlenmiştim bir tane düzgün pozum yok diye ama şimdi düşününce ne kadar gerzekçe hareketler yapmışım, Cem Yılmaz ile fotoğraf çektirsem noolur, çektirmesem noolur, hayret birşey...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder