28 Eylül 2010 Salı

İtiraf Ediyorum: Ejderhalı Gömleğim Var!


Uzun zamandır apaçi furyasını adeta bir sosyal bilimci edasıyla inceliyordum, meğersem ben de aslında zamanında (hatta biraz da şimdi) onlardanmışım... Nasıl mı? Şöyle ki:

Yukarıdaki gömlekler bizzat şahsıma ait.

Utanmıyorum, gocunmuyorum. Aksine gururluyum, nasıl bir ergenlik geçirdiğimi bana fazlasıyla açıkladıklarından dolayı...

Siyah-mavi gömlek lise 1'e giderken Tuğba isimli bir arkadaşım tarafından bana doğumgünü hediyesi olarak alındı ve ben bunu KENDİ RESİM SERGİMDE GİYDİM", üstüne bir de bu kıyafetle yine aynı sergide piyano eşliğinde JAZZ DAVULU ÇALDIM.

Kırmızı-ejderli gömleği ise yine aynı yıl kendi rıza ve isteğimle Bodrum'da boktan bir giysi dükkanından aldım, kabin olmadığı için GÖMLEĞİ SOKAK ORTASINDA DENEDİM, sonrasında bu gömleğe para vererek (pazarlıkla 20 TL) onu SATIN ALDIM, 2 gün üstüste giyip Bodrum'daki tüm mekanlara bununla girip PİYASA YAPTIM.

Lise 1'deyken bana gerçekten enteresan şeyler olmuş diye düşünüyordum ki yeni bir detay beni farklı düşüncelere itti.

Geçtiğimiz bayram tatilinde yazlığa gidince bu gömlekleri orada tesadüfen tekrar gördüm ve birden içimi garip bir sevinç-hüzün karışımı duygu kapladı. Neticede hala uslanmayarak onları İSTANBUL'A GETİRDİM. Kendileri şu an dolabımın en nadide parçaları ve işin kötüsü canım bazen tekrar bir manyaklık yapıp bu sikko gömlekleri GİYMEK İSTİYOR.

Demek ki neymiş, 7'mizde neyse 70'imizde de oyuz...

Evet... (5. Boyut tadında kayıt bitirmek)

1 yorum: